Türkçesi Varken -N-
network : İngilizceden dilimize geçen bu söz, bilgisayarın yaygınlaşmasıyla daha sık kullanılmaya başlandı. "Aynı bilgi kaynaklarını paylaşan çok sayıda iletişim hatlarıyla birbirine bağlı bilgisayar şebekesi" anlamında kullanılan bu söz için Kurulumuz, bilişim ağı sözünü karşılık olarak benimsemiştir. Örnek: Şirketimiz yeni teknikleri kullanarak bilişim ağına girmeye hazırlanıyor.
new age : İngilizce new (yeni) + age (yaş, çağ, devir). Dilimizde son zamanlarda bir müzik türünün adı olarak kullanılmaya başlanan bu kelime için Kurulumuz, çağcıl müzik karşılığını önermektedir. Örnek: Türk kökenli çağcıl müzik ustası, ilk albümüyle Almanya'dan sonra Amerika 'ya açılıyor.
new wave : İngilizce new (yeni) + wave (dalga). "Herhangi bir ülkede belirli bir dönemde birdenbire ortaya çıkan genç yönetmenler topluğu" anlamındaki bu kelime bir akım adı olarak dilimizde kullanılmaya başlandığı zaman Türk sinema eleştirmenleri yeni dalga karşılığını bulmuşlar. Zamanla bu güzel karşılığın unutularak yerine new wave sözünün kullanılmasını anlamak mümkün değildir. Kurulumuz da bu karşılığı benimsemektedir.
nickname : İngilizce "lâkap, takma ad". Kurulumuz bu kelimeye karşılık olarak dilimizde zaten var olan ve kullanılan lâkap ve takma ad kelimelerinin benimsenmesine karar vermiştir. Örnek: Sohbet odalarında bulunan herkesin bir lâkabı (takma adı) vardır.
nod : İngilizce node (düğüm). Daha çok tıp ve bilgisayar alanlarında kullanılan bu terim, dilimizde de "düğüm" anlamındadır. Kurulumuz bu kelimenin bilgisayar alanındaki kullanımına karşılık olarak düğüm, tıp alanındaki kullanımına karşılık olarak ise yerine göre yumru veya düğüm kelimelerini kabul etmiştir. Örnek: Bazı şubelerimizde telekomünikasyon ara birimleri dediğimiz düğüm üniteleri
nodül : düğümcük, yumrucuk.
no-frost : İngilizce no (hayır, yok, değil) + frost (donma, buz tutma, ayaz). Bu kelime için teklif ettiğimiz karşılık: karlanmaz. Örnek: Karlanmaz buzdolabı almayı düşünüyorum.
nominal : Fransızca nominal (adla ilgili, ad gibi; ismen mevcut, sözde). Son zamanlarda bir ekonomi terimi olarak yayılan nominal sözü, para, tahvil vb. taşınabilir değerlerin üzerlerinde yazılı bulunan itibarî kıymeti anlatmak için kullanılmaktadır. Bu kavram için dilimizde güzel karşılıklar vardır: saymaca, itibarî. Örnek: Kredilerde geçen yıl kaydedilen saymaca (itibarî) artış oranı % 96.6 idi. Kurulumuz bu kelimeye karşılık olarak aynı zamanda yazılı sözünün de kullanılabileceğini düşünmektedir. Örnek: Yazılı artışın, gerçek olarak enflâsyonun altında kalması, sektörün kârlılık açısından bazı sorunlar yaşadığını gösteriyor.
nominal price : yazılı fiyat.
nominal value : yazılı değer.
non-stop : İngilizce non-stop (aralıksız, duraklamadan). "Şehirler arası otobüslerin bir yerde mola vermeden yaptıkları seferler" için dilimizde son zamanlarda kullanılmaya başlayan bu söz için teklif ettiğimiz karşılıklar: duraksız, molasız. Örnek: Ankara-İstanbul otobüslerinin bazıları duraksız (molasız) sefer yapıyorlar.
nostalji : Fransızca nostalgie. Osmanlıcadaki "daüssıla" kelimesinin karşılığı olan nostalji, son zamanlarda "geçmişe duyulan özlem" anlamıyla moda olmuştur. "Daüssıla" anlamı için teklif ettiğimiz karşılık: sıla
özlemi. Örnek: Yurt dışında, sıla özlemiyle yanıp tutuşuyor. "Geçmişe duyulan özlem" anlamı için dilimizde var olan özlem ve hasret kelimeleri kullanılmalıdır. Çünkü bu kelimelerde "geçmiş" kavramı zaten vardır. Örnek: Fotoğraf sergisinde eski İstanbul özlemi (hasreti) hâkimdi.
nostaljik : Teklif edilen karşılık: özlemli. Örnek: İçimi özlemli duygular doldurdu.
nosyon : Fransızca notion. "Temel bilgi, gerekli bilgi" anlamlarına gelen bu söz için Kurulumuz kavrayış sözünü önermiştir. Örnekler: Benim size vermek istediğim matematik kavrayışıdır. Matematik kavrayışı, düşüncenin gelişmesi için gereklidir.
notebook : İngilizce olan bu söz, bu defa da bilgisayar terimi olarak Türkçeye girmektedir. Kurulumuz bu söz için el bilgisayarı karşılığını önermektedir. Örnek: Escort Computer, Romanya'ya çeşitli bilgisayarlar ve el bilgisayarlarından oluşan bir ihracat gerçekleştirdi.
nötr : yansız, tarafsız.
nötralizasyon : Fransızca neutralization. "Asit veya alkali niteliğini yok etme, etkisiz hâle getirme." Bu söze karşılık olarak Kurulumuz kullanım yerine göre, yansızlaştırma, tarafsızlaştırma, etkisizleştirme kelimelerini kabul etmiştir.
nötralize : Fransızca neutralize. Yukarıda geçen nötralizasyon kelimesiyle kökteş olan bu kelime dilimizde daha çok nötralize etmek şeklinde geçmektedir. Kurulumuz, nötralize için yansızlaştırılmış, tarafsızlaştırılmış, etkisizleştirilmiş; nötralize etmek için ise yansızlaştırmak, tarafsızlaştırmak, etkisizleştirmek kelimelerini önermektedir. Örnek: Bu bölgede partinin çıkaracağı milletvekili öteki partinin oylarını etkisizleştirecektir.
nüans : Fransızca nuance (renklerde açıklık, koyuluk derecesi; ince, küçük fark). Dilimizde daha çok "ince, küçük fark" anlamında kullanılan bu söz için iki karşılık teklif ediyoruz: çalar, ince ayrım. "Çalar" sözü Azerbaycan Türkçesinde nüans için kullanılmaktadır. "Çalmak" fiilinin bizde de kullanılan "sarıya çalmak, kırmızıya çalmak" örneklerindeki anlamdan çıkmıştır. Örnek: Yoksa hem vezin bozulur, hem de "işit" ile "dinle" arasındaki çalar (ince ayrım) kaybolur.